20 Kasım 2014 Perşembe

Avuçta Sudur Hayat

Yüzüne yıllardan çizeleyen yağmurlar yağmış yaşlı adam,parkta oturuyor.Uzak bir noktaya kilitlenmiş bakışları.Gözleri öyle hüzünlü,öyle güzel… Kim bilir hafızasında güzel anılarından bir demet çiçeği saklıyor, belki de ondandır bu denli güzel bakabilmesi.Hayat nasıldı acaba onun için?İlk aşkı ne zaman yaşamıştı, yaşamışsa eğer, neydi en acı kaybı,hayatının dönüm noktası… Ne çok soru var yaşlı bir çınara sorulacak ! Bankın bir köşesi boş, Gidip yanına oturuyorum.Gülümsüyor,Gülümseyişi bile nelere şahit kim bilir… Elleri kuru bir yaprak ama henüz dalında,çok şükür.Onun yaşında olmanın düşüncesi geçiyor içimden, Kendimi onun yerinde hayal etmeyi deniyorum.Yaşadığımız hayat ve onun koşuşturmacası beni korkutuyor. Hep  vaktinden önce gelmesi mümkün bir trene yetişmek için koşuyor gibiyiz.Tren erken gelirse diye hep bir telaş… İşe yetişiyoruz ,servise,toplantıya,derse belki, otobüse, vapura , bir etkinliğe…
Koşarken ayrıntıları atlıyoruz hep.O yüzden her sabah önünden geçtiğimiz marketin adını sorsa birisi,apışıp kalıyoruz . Ahh Neydi acaba? Öyle bir an geliyor ki neden koştuğumuzu unutuyoruz. Neden?Hayat koşarken avcumuzda tutmaya çalıştığımız bir yudum su. O kadar kısa ve bir o kadar da tükenmeye mahkum,ve ne kadar hızlı koşarsak o kadar unutuyoruz .Sonra damlalar akıp gidiyor parmaklarımızın arasından.Biz suyun tükenmek üzere olduğunu gördüğümüzde de ,muhtemelen bir parkta gözleri noktada,elleri kırışmış, hüzünlü bakan o yaşlı adam yada kadın oluyoruz.O yüzden ne zaman o hüzünlü gözleri görsem,Avcumdaki yaşam suyunu hatırlarım.Daha yavaş atarım adımlarımı. Daha çok yaşarım.Adımlarım yavaşlarken kalp atışım da yavaşlamalı değil mi? Pek öyle değil, Hayatını ne kadar severse insan o kadar atıyor kalbi.Siz de arada adımlarınızı yavaşlatın,O zaman işiniz sizin gözünüzde büyüyen bir sorun olmaktan çıkacak,daha kolay olacak insanlarla anlaşmanız ve sevdikleriniz daha bir güzel gelecek gözünüze, Siz hayata güzel baktığınız ölçüde güzelleşecek, tatile giderken daha az düşüneceksiniz harcadığınız parayı,Hatırlamadığınız bir sebepten ötürü yıllardır kırgın olduğunuz dostunuzu aramak gücünü bulacaksınız kendinizde,O zaman düşseniz ,tekrar ve daha güçlü ayağa kalkmayı öğreneceksiniz,Sevgilinizle ayrıldınız diye dünya yıkılmayacak başınıza. Daha kontrollü belki ama tekrar seveceksiniz.En büyük hastalıklar mı buldu sizi yada en sevdiklerinizi? Varsın olsun, hayatı yitirmemek için daha umutlu, daha savaşçı olmayı öğreneceksiniz. Ne kadar hızlı koşarsanız, düştüğünüzde o kadar yanacaktır canınız. O yüzden daha yavaş ve daha sağlam atmalı adımları.Yine de ayağınız takılır, tökezlersiniz belki ama düşmeniz o kadar kolay olmaz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder