13 Kasım 2014 Perşembe

Risk


             Ne kadar az şey bilirse insan sanırım daha çok mutlu oluyor, Çok fazla gerçeğe vakıf insanlara bir bakın; Mutsuzdurlar öyle görünmeseler bile mutsuzdurlar .Bildikleri o kadar gerçektir ki ve o kadar istatistikseldir ki ümitsizliken başka şansları yoktur çoğu zaman. Tabi burada tercih şansları olan bir nokta vardır ki bu mutluluğu yada bilgiyi mi seçecekleridir.Yusuf  Has Hacib’in aksine ben Mutluluk Veren Bilgi’nin olduğuna inanmıyorum olsa da bu eksik bilgidir.İnsan çok şey bilmeyi seçerse kendisini mutsuz edecek pek çok şeyi öğrenecek ve giderek karamsarlığa kapılacaktır. Zamanla daha çok düşünüp daha az kahkaha atacaktır.Mutluluğu seçerse mutlu ve cahil olacaktır. ‘Basit olan güzeldir’e dayandırabilir miyim bu düşünceyi? Hayır, bilgi mi basittir ,cehalet mi buna karar veremiyorum.Peki ya mutlu insan, o zaman bilgiden yoksun kalacaktır. Bilgiye sahip insan genel anlamda karamsar olsa bile bilgiye sahip olmaktan hayvansı bir zevk duyacağı inancındayım.En azından benim için böyle bir durum söz konusu. Beni mutsuz edecek bir veriyi alıp bilgiye dönüştürmekten duyduğum keyif inanılmaz.Tabi zevk veren herşey gibi mutluluğu garantilemiyor  bu ve sonuç da değişmiyor.O yüzden bu durumda ortalama insan olmak sanırım en mantıklı olanı. Ne tümüyle cahil ne tümüyle mutsuz, Ne tümüyle bilgili ne tümüyle mutlu.Ortalama bir işe sahip, hayat ve yaşadığı galaksi hakkında ortalama bilgiye sahip biri için mutluluk o kadar da zor olmasa gerek.Herşeyin bu kadar düz olması elbetteki bir sonucu doğurur:Sıkıcılık. Her hangi bir uc noktada olmayan bir hayat için tekdüze ifadesi kullanılırsam sanıyorum yanılmış olmam.İşte bu noktada tekdüzeliği farkeden insan ya bilgiyi seçer yada ortalama olmayı. Dünya üzerindeki insanların %30′u bana göre bu sınıfta, %69′u cehalet ve sadece %1′i bilginin peşinden gidenler sınıfında. Sanıyorum  tüm bu insanların içinde risk almay göze alan kişi sayısı da azımsanamayacak ölçüde; %70 . Bu oranı açıklamak ihtiyacı duyuyorum;  %1 ise mutsuz olmak riskini aldığı  ve %69 hiç risk almadığ için en büyük  riski göze alabilmiştir. Tutarsız gözükmesin . Hiç risk almayarak büyük bir çoğunluk en büyük riski alır herzaman. Düşünün bir tek kez hayata geldiğimiz tezini gerçek kabul edersek, Bu yapılan büyük bir risk almak değil de nedir? Sahip olduğumuzdan daha iyi bir hayatı elde edebileceğimizin farkına varmak için önce böyle bir hayat olduğunu bilmemiz gerekir. Pek çoğumuzun yaptığı ise bir kere geldiği dünyadan minimum zararla ayrılmaktır. Sanırım kendi hayatlarına verdikleri zarar da bu sebepten bu kadar büyüktür.Bir düşünün kimse sizden dünyayı kurtarmanızı beklemiyor belki ,ya da büyük bir keşif. Ama en azından insan kişisel keşfini tamamlamalıdır.            Neden varsınız? Sadece nefes alıp vermek için mi? Yemek ve uyumak için mi? Çoğalmak için mi? Yoksa düşünmek için mi yaşıyorsunuz? Varlığın amacını yahut öyle bir amaç olup olmadığını keşfetmek için mi? Bir amaç olmayabilir, yine de keşfetmeye değecek bir şeyler olduğuna inanıyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder