6 Kasım 2014 Perşembe

Edebiyat


Buyuk yazarlarin bir cogu buyuk dusunurlerdir. Dusuncelerin icinde kaybolup bir cogu erken yasta olumle kurtulabilmislerdir dusuncelerinden. Bosuna dusun dusun boktur isin dememis atalarimiz. Atalarimizin basit ve argo anlatimi sebepsiz degildir. Hayat oldukca basit ve bir o kadar da argodur . Size nerede, hareket cekecegini nerede git nerede gel diyecegini kestiremezsiniz.Buyuk yazarlarin cogunun hayat hikayelerine bakarsaniz olum sebebi ya anlasilamayan tuhaf hastaliklardir ya da cogunlukla intihar. Mutsuz insan isidir yazmak. Cunku agizinin tadi yerindeyse dusunmezsin! Mutsuzsan `Neden?` `Nasil? `Nicin?` dersin. Kendi kendine sordugun sorularin agirligini tasiyamadigindan olacak  kelimelere tasitirsin.Bu yuzden edebiyat insanligin en eski hamalidir. Biz insanligin en eski yuk tasiyicisi havyanlardir diyerek yaniliyoruz. Edebiyat avciyken av olma tehlikesiyle burun buruna kalmis dertli ilk cag insaninin da sirf digerlerinden farkli dusundugu icin cadi yaftasi yapistirilip yakilan kadinin da Rusya`nin sogugundan bikmis usanmis derin dusunceli adamin da  modern cagin getirdigi  sikintilari tasiyan plaza insaninin da yuklerini tasidi. Savas tanigi insanlarin andaclari bu yuzden vardir. Askindan mecnun olmus adam bu yuzden siirlerde arar sifayi. Uyusturucu muptelasi, seks duskunu, dindar, kindar herkesin anlatacak birseyleri vardir.Fakat gercek olan insanin cozemedigi tum sorunlari anlatarak yuklerinden arinma geleneginin sandigimizdan cok daha eski zamanlara dayandigidir. Bu sebepten anlat rahatlarsin deriz. Anlat. Bildiklerini, gordukerini, icinden cikamadigin sorularini, hayallerini, umudunu, kederini,derdini anlat. Ve bu yuzdendir ki en iyi yazarlarin bir cogu iyi de birer anlaticidirlar. Herkesin anlatacak bir oykusu vardir fakat mesele insanin oykusunu kelimelerin buyusune katistirip anlatabilmesindedir. Bu yuzden edebiyat vardir. Edebiyat bu anlamda sadece bir hamal degil oracle dir. Eski zaman kahinidir. Bize gelecegi, gecmisi ve simdiyi siradan sozcuklerle degil, efsunlarla, buyulerle ve suslerle sunar. Bazen her gun onunden gectigimiz terkedilmis binayi perilerle, cinlerle donatmasi ve bazen de siradan fakir bir kizi prensese donusturmesi bu yuzdendir.

Edebiyat her birimizin yontulmus hayatlarina cila atar. Parlaklastirir, daha dokunulasi yani daha yasanasi bir hale getirir!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder